Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yakından bağlantılı | bound adj. | ||
The democratic legitimacy of our institutions, for example, is closely bound up with their functions. Örneğin kurumlarımızın demokratik meşruiyeti, işlevleriyle yakından bağlantılıdır. More Sentences |
||||
General | yakından bağlantılı | siamese adj. |